14 Kasım Dünya Diyabet Haftasını Kutladık
18 Kasım 2022

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Hastanemiz de kurulan stantlarda "diyabet" farkındalığı oluşturuldu.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Hastanemiz de  kurulan stantlarda "diyabet" farkındalığı oluşturuldu.

Gönen Devlet Hastanesi, 14 Kasım "Dünya Diyabet Günü" dolayısıyla farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Diyabet hastalığının farkındalığını artırmak, koruyucu ve tedavi edici koşulların iyileştirilmesine dikkat çekmek üzere 14 Kasım "Dünya Diyabet Günü" olarak ilan edildi.

Önemli gün ve haftalarda duyarlığını her zaman göstererek toplumu bilgilendirmeye yönelik çalışmalara imza atan Hastanemiz de kurulan stantlarda diyabet hastalığına dikkat çekmek amacıyla görevliler tarafından bilgilendirici broşürler dağıtıldı, afişler asıldı, hastaneye gelenlere bilgiler verildi. Şeker ölçümü yapılan stantlarda şekeri yüksek çıkan kişiler görevliler tarafından ilgili doktor bölümlerine yönlendirildi.

Konu hakkında bilgiler veren Dahiliye  Uzmanları, "Diyabet, kanda bulunan glikoz ve şeker oranlarının artmasıyla ortaya çıkan ve aldığımız besinlerin direkt etki ettiği ciddi bir metabolik rahatsızlıktır. Diyabet tip 1 ve tip 2 olarak ikiye ayrılmaktadır. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü teması bu yıl ve gelecek yıl için "Aile ve Diyabet" olarak belirlenmiştir. Yaşam tarzı, dış etkenler ve değişik faktörlerin verdiği durumla diyabet hastalığı her geçen gün artığı görülüyor. Yapılan araştırmalara göre; ülkemiz de 2035 yılında 11,8 milyon diyabet hastası ile dünyada 9'uncu sırada yer alabilir gibi korkunç bir tablo var. Sağlıklı bir diyabet yönetimi için aile ve diyabet birlikteliği çok önemlidir. Diyabet kontrolünde eğitim, diyet değişikliği, ilaç, fiziksel aktivite ve disiplinin sağlanmasında ailelerin diyabetli bireyi desteklemesi hayat kurtarmaktadır. Diyabette ilk başta eğitim geliyor. Onu diyet değişikliği, ilaç, fiziksel aktivite ve disiplin takip etmektedir. Hastalığı iyi anlamak hastalığa karşı tedavide çok önemlidir. Kan şekeri kontrolü önemsenmeli, sigara bırakılmalı, lipitler yılda bir kontrol ettirilmeli, fazla kilolar verilmeli, düzenli egzersiz yapılmalıdır. Kişi doktor gözetiminde olmalıdır. Şunu da unutmamak tip 2 diyabet tedavisi mümkün olan bir hastalıktır" dediler.


  • Dytbt (13).jpeg
  • Dytbt (14).jpeg
  • Dytbt (15).jpeg
  • Dytbt (16).jpeg
  • Dytbt (17).jpeg
  • Dytbt (18).jpeg
  • Dytbt (12).jpeg
  • Dytbt (11).jpeg
  • Dytbt (10).jpeg
  • Dytbt (9).jpeg
  • Dytbt (8).jpeg
  • Dytbt (7).jpeg
  • Dytbt (1).jpeg
  • Dytbt (2).jpeg
  • Dytbt (3).jpeg
  • Dytbt (4).jpeg
  • Dytbt (5).jpeg
  • Dytbt (6).jpeg


. Resim galerisinin açılması İçin Bütün kutucuklar açılana kadar Lütfen Bekleyiniz!

Peki Diyabet Nedir?

DİYABET (Şeker Hastalığı): İnsülin adı verilen hormonun eksikliği ya da etkisizliği sonucu kan şekerinin yükselmesi ile  karakterize ve ömür boyu süren bir hastalıktır.

Günlük yaşamımızda gerekli aktiviteleri sürdürebilmemiz için vücudumuzun enerji kaynağı olan glikoz adı verilen bir tür şekere ihtiyacı vardır. Karbonhidratlı yiyeceklerden alınan Glikoz sindirim sisteminden emilerek kana karışır. Kanda bulunan glikozun enerji kaynağı olarak kullanılabilmesi için hücre içine taşınması gerekir. Bu taşıma işlemi pankreas adlı organımızdan salgılanan insülin adı verilen hormon aracılığı ile gerçekleşir. İnsülinin hormonun eksikliği veya etkisizliğinde kanda ki şeker hücrelere taşınamaz, kan şekeri yükselir ve Diyabet Hastalığı oluşur.

İki tip Diyabet vardır:

  1. Tip 1 Diyabet
  2. Tip 2 Diyabet

TİP 1 Diyabet

İnsülinin tamamen eksikliğinde Tip 1 Diyabet dediğimiz durum ortaya çıkar. Daha çok çocuk veya gençlerde görülür. Nedeni;

-   Pankreasta insülin yapan hücrelerin tahrip olması,

-   Genetik faktörler

-   Dış etkenler olabilir.

Kısaca nedeni genetik olarak yatkın kişilerde vücudun doğal savunma sisteminin, pankreasta insülin yapan hücreleri tahrip etmesine dayanır.

Tip 1 Diyabetli hastalar yaşam boyu insülin kullanmak zorundadırlar.

TİP 2 Diyabet

Genellikle 35 yaşından sonra görülür. Diyabetin bu türünde insülin hormonu vardır ancak, az salgılanmaktadır ve ya miktarı yeterli olmasına rağmen doku hücrelerinde insüline karşı direnç vardır. Bu tür hastalar diyet düzenlemesi, egzersiz ve ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilir. İlerleyen dönemlerde tedavide insülin de kullanılır.

Kan şekerinin 70-100 mg/dl arasında olması normal olarak kabul edilir.

Diyabetin Bulguları Nelerdir?

- Susama hissinin artması – Çok su içme,

- Fazla idrara çıkma

- Yorgunluk, çabuk yorulma, halsizlik

- Tatlı yiyeceklere karşı iştah artışı

- Sürekli yemek yeme isteği

- Görmede bulanıklık

- Açıklanamayan kilo kaybı

Gizli Şeker: Normalde kan şekeri 100 mg/dl altındadır. Eğer kişide prediyabet (gizli şeker) var ise kan şekeri 100 - 125 mg/dl arasındadır. Açlık kan şekeri 126 mg/dl ve ya daha yüksek ise kişi diyabetlidir.

OGTT’de (oral glikoz tolerans testi), bireyin kan şekeri açlıktan sonra ve glikozdan zengin içecek içildikten 2 saat sonra ölçülür. Normal kan şekeri 2. saatte 140 mg/dl’nin altındadır. 2.saat kan şekeri 140-199 mg/dl arasında ise pre-diyabet, 2. saat kan şekeri 200 mg/dl’nin üstünde ise diyabet tanısı konulur.

Pre  Diyabet’i ( Gizli Şekeri) Bilmenin ne avantajı vardır?

Gizli şeker başlangıcının olduğunu bilmek, Tip 2 diyabetten korunmak için zamanında önlem almak açısından önemlidir. Yapılan çalışmalarda; ağırlık kaybı olan ve fiziksel aktivite  yapan  Pre diyabetli hastalarda Tip 2 diyabet riskinin    % 58        azaldığı görülmüştür.

Şeker Hastalığı Riskini Arttıran Faktörler

1.Genetik Faktörler: Hastalık genetik geçişli olmazsa bile aile bireylerinde şeker hastalığı olan kişilerin şeker hastalığına yakalanma riski yüksektir

2. Aşırı Kilolu Olmak (Obezite): Şişman insanların vücutlarında bulunan yağ hücreleri dokuların insüline direnç geliştirmesine neden olur. Bu da kan şekerini yükseltir.

3. Fiziksel Aktivite Azlığı: Ne kadar az hareket edersek, Şeker Hastası olma riskimiz o kadar artar. Egzersiz yapmak kilomuzu kontrol altında tutar. Kan şekerimizi enerji olarak kullanmamızı sağlar ve hücrelerimizin glikoza karşı duyarlılığını arttırır. Haftada üç kereden az olmamak üzere egzersiz yapmak Şeker Hastalığı riskini önemli ölçüde azaltır.

4. İleri Yaş: Yaş ilerledikçe hareket azalır, kilo alımı başlar, insülin direncine eğilim olur. Kan şekeri yükselir.

5. Gestasyonel Diyabet: Hamilelik döneminde Şeker Hastalığı görülen, hamilelikten sonra normale dönen hastalarda Şeker Hastalığı riski yüksektir.

6. Polikistik Over Sendromu

7. Yüksek Tansiyon: Kan basıncının 140/90 mm Hg’ dan yüksek olması Şeker Hastalığı riskini arttırır.

Şeker Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

1.Kan Şekeri Düzeyinin Belirlenmesi:

Herhangi bir zamanda  rastgele yapılan kan şekeri ölçümünde kan şeker düzeyinin 200 mg/dl üzerinde olması şeker hastalığı lehinedir.

2.Açlık Kan Şekerinin Belirlenmesi:

12 saatlik açlıktan sonra bakılan kan şekeri düzeyi eğer, 126 mg/dl üzerinde ise şeker hastalığı lehine bir bulgudur.

3.Hemoglobin A1c  Düzeyi Ölçülmesi:

Kandaki uzun dönemde şeker yüksekliğini gösteren iyi bir testir. HbA1c’nin % 6.5’in üzerinde olması şeker hastalığı için tanı koydurur.

ŞEKER HASTALIĞININ TEDAVİSİ

Sağlıklı Beslenme: Besleyici değeri yüksek , kalorisi düşük  gıdalar tavsiye edilir. Günde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere beslenilmelidir ve öğünler atlanmamalıdır.

Fiziksel Aktivite: Haftanın 4 günü en az 30 dakika egzersiz yapmak ( yürümek, yüzmek, bisiklete binmek vb.) kan şekerini düşürür.

Kan şekerinin takibinin düzenli yapılarak, kan şekerinin normal sınırlara (70-100 mg/dl) yakın tutulması gerekmektedir.

Tedavide amaç hem  kişinin yaşam kalitesini yüksek tutmak hem de uzun dönem komplikasyonlarının gelişimini önlemektir.

Uzun dönemde şeker hastalığı;

  1. Kalp damar hastalıkları riskini arttırır.
  2. Sinir Hasarı (Nöropati) yapar.
  3. Böbrek hasarı (Nefropati) yapar.
  4. Göz hasarı (Diyabetik Retinopati) yapar.
  5. Diyabetik ayak
  6. Enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Kullanılan tedavi yönteminde doktorun tavsiye ettiği; enjeksiyon sayısı, zamanlaması, ilaç sayısı ve ilaçların alım zamanına titizlikle uyulmalıdır.