Psikiyatri Nedir? Hangi Hastalıklara Bakar?
Ruh sağlığı ve hastalıkları, yani bilinen diğer ismi ile psikiyatri beynin nasıl işlediğini inceleyen bir bilim dalıdır. Ruh kavramı her ne kadar felsefik ve dini bir yaklaşım olsa da ülkemizde incelenmesi gereken bir bilim dalı olarak değer görmektedir.
Kişi psikolojik problemler ile savaşma durumunu hafifletmek için kendine ne kadar farklı meşgaleler bulursa bulsun, bu çabaları kesin çözüm için faydalı olmayacaktır. Her ne yapılırsa yapılsın, yaşanılan sorunlar beynin içinde dönüp durmaya devam edecektir.
Psikiyatri sanıldığı gibi sadece akıl ve mantık işi değildir. Çünkü beyin çoğu zaman tıpkı diğer organlarımız gibi bizim kontrolümüzde olmadan da çalışabilen bir organımızdır. Çoğu zaman kişiler her ne kadar duygu ve düşüncelerini kontrol etmeye çalışsa da bu konuda pek de başarılı olamazlar. Psikiyatri de tam olarak beynin içerisinde olduğu bu bozulmuş çalışma mantığını düzeltmekle ilgilenmektedir.
Psikiyatrik Hastalıklar Nelerdir?
Kişi de başlayan davranış ve duygusal bozukluğuyla beraber psikiyatrik hastalıklar ile ilgili tanı konmaya başlanır. Tanı koyabilmek için öncelikle hastanın doktor kontrolü ile bir süre izlenmesi gerekir. Hastalığın teşhisinin konulması ilk aşamada oldukça önemlidir.
Hastanın şikayetleri doğrultusunda, uzman kişinin koymuş olduğu tanıyla beraber tedavi süreci başlatılır. Bu psikiyatrik hastalıkları sıralayacak olursak; obsesif-kompulsif bozukluk, depresyon, sosyal fobi, panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, bipolar bozukluk, dikkat eksikliği-hiperaktivite, anksiyete bozukluğu gibi (ruhsal)psikiyatrik hastalık çeşitlerinden bahsetmemiz mümkündür. Hasta yaşadığı bu rahatsızlıkların ne olduğuna dair bilgi sahibi olmayabilir. En yararlı ve doğru bilgiyi doktor kontrolü sonrasında sağlamış olacaktır. Bu rahatsızlıklara biraz değinecek olursak;
Obsesif-kompulsif bozukluk: Kısa adıyla OKB diye bilinir. Erkeklerde ve kadınlarda neredeyse görülme oranı eşit denecek kadar birbirine yakın olan bu psikiyatrik rahatsızlık ortaya çıktığında kişide en büyük belirti olarak takıntılı bir şekilde sürekli düşünce halinde olunması durumunu yaratır. Olumsuz düşünce hali, her şeyi kötüye yorma hali gibi durum söz konusudur.
Depresyon: Depresyon kişinin yaşam enerjisini, canlılığını, işlevselliğini yitirmesine sebep olan ciddi bir rahatsızlıktır. Depresyonda olduğunu fark etmeden hayatlarını devam ettiren bir çok insan var. Depresyon dönemsel mutsuzluk halinden çok daha fazlasıdır. Gün boyu süren düşük duygu durumu, önceden yapmış olduğunuz etkinliklere karşı istek azalması, iştahta aşırı artma veya azalma, aşırı uyku ya da uykusuzluk hali, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı, kendini değersiz hissetme, intihar düşünceleri gibi belirtiler depresyonun başlıca büyük etkenlerindendir.
Sosyal fobi: Kişinin başkaları tarafından yargılanacağı kaygısını yaşıyor olması, kalabalık bir ortamda mahcup olma durumu veya rezil olacağını hissetme durumu, iletişim kurmakta zorluk gibi durumlar bu rahatsızlığın başlıca sebeplerindendir.
Panik bozukluğu: Kişi de daha önce yaşanmış bir durumun tetikleyici halidir. Aniden ortaya çıkan çok şiddetli kaygı nöbetleridir. Hafif bir çarpıntı, nefes darlığı, uyuşma hissi, sindirim sistemi bozukluğu ile kendini gösterir.
Bipolar bozukluk: Kişinin bir anda kendini çok iyi hissederken bir zaman sonra kendini çok kötü hissetmesine, içe kapanık bir hale bürünmesine neden olan bir rahatsızlıktır. Yaşanılan travma bozuklukları sonrasında da oluşabilen bir rahatsızlıktır.
Dikkat eksikliği (Hiperaktivite): Sıklıkla çocuklarda ortaya çıktığını duyduğumuz bu psikiyatrik hastalık belirtileri kişinin dürtüsel davranışları ve kontrol dışı hareketleri ile kendini göstermektedir.
Anksiyete bozukluğu: Kişinin yaşamış olduğu telaş hali, panik hali veya bir diğer adı ile evhamlı oluşudur. Bunlara ek olarak sıkıntı hali, huzursuzluk hali, dikkat verememe, sinir hali, gerginlik hissi, uyku bozuklukları da etki gösterebilir.
13 Ekim 2022